Antalya Valiliği himayelerinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programları gerçekleştirildi.
Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci, Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, İbrahim Ethem Taş, Hilmi Durgun, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, Antalya İl Jandarma Komutanı Tarık Hekimoğlu, kurum ve kuruluşların müdürleri, vatandaşlar katıldı.
Programda 3. Piyade Eğitim ve Tugay Komutanlığı Bando Gösterisi, 15 Temmuz Anı Defterinin İmzalanması, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı, Kuranı Kerim Tilaveti, Dua Okunması, 15 Temmuz Videosu Gösterimi gerçekleştirildi. Protokol konuşmalarında Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, İbrahim Ethem Taş, Hilmi Durgun birer konuşma gerçekleştirdi.
ALLAH BİR DAHA O GECEYİ YAŞATMASIN
Konuşmasını gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan “Bugün burada, milletimizin karanlık bir geceyi aydınlığa çevirdiği 15 Temmuz’un yıl dönümünde, hüzünle yoğrulmuş bir gururun ortak taşıyıcıları olarak bir araya geldik. Bir yandan bağrımıza bastığımız şehitlerimizin acısı hâlâ taptaze, öte yandan yedi düvele karşı dik duruşun iftiharını taşıyoruz. Allah bir daha o geceyi yaşatmasın… Ama o gecenin taşıdığı ruhu da asla unutturmasın. 15 Temmuz 2016 gecesi bu millet, sadece bir darbe girişimini değil; aynı zamanda kendi iradesine, istiklaline ve istikbaline yönelen bir saldırıyı püskürttü. Tanklara karşı yürüyenler, uçakların gölgesinde korkusuzca direnenler, sadece cesaretin değil; aynı zamanda şuurun, kararlılığın, birlik ve beraberliğin destanını yazdı.” dedi.
MİLLETİMİZ 15 TEMMUZ’DA İHANETE KARŞI DURDU
Rektör Özkan, “Her biri isimsiz bir kahramana dönüşen vatandaşlarımız; kadın, erkek, genç, yaşlı demeden meydanları doldurmuş, bu toprakların ilelebet hür ve bağımsız kalacağını dosta düşmana göstermiştir. Türk milleti o gece, seneler boyu bünyesine yerleşen bu illeti söküp atmış, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ortaya koyduğu bu eşsiz direnişle, paralellerin karşısında dimdik durarak demokrasimiz için darbeler döneminin kapandığını tüm dünyaya ilan etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi değiştiren o çağrısı ile milletimiz bir asır önce Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da hangi kararlılıkla düşmana direndiyse, 15 Temmuz’da da aynı kararlılıkla kendi içindeki ihanete karşı durdu.” şeklinde konuştu.
HER ALANDA BAĞIMSIZLIK HEDEFİMİZ OLMALI
Rektör Özkan “Bugün çok şükür, savunma sanayimizde büyük bir atılım gerçekleştirdik. İnsansız hava araçlarımız, yerli füzelerimiz, kendi gemilerimiz artık sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gündeminde. Bu, millî bir vizyonun eseridir. Ama bu anlayışı sadece savunma sanayiinde bırakmamalıyız. Sağlıkta, tarımda, bilişimde, eğitimde de kendi sistemlerimizi kurmak zorundayız. Yerli aşı üretiminden kendi tohumlarımızı geliştirmeye, siber güvenliğimizden müfredatımıza kadar her alanda bağımsızlık hedefimiz olmalı. Unutmayalım: Kendi ilacınızı üretemiyorsanız, sağlığınız başkasının elindedir. Kendi yazılımınızı geliştiremiyorsanız, en mahrem bilgilerinizi başkalarına emanet etmiş demeksinizdir. Kendi eğitim modelinizi kuramıyorsanız, çocuklarınız başka değerlerin gölgesinde büyür.” dedi.
ÜNİVERSİTELERİ KADER MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ
Rektör Özkan “Bizler üniversiteleri birer bilgi üssü değil, birer kader merkezine dönüştürmek zorundayız. Öğrencilerimize sadece bilgi değil, doğruyu ayırt etme yeteneği de vermeliyiz. Çünkü milletlerin yükselişi, ancak ilmin rehberliğinde ve liyakatin omuzlarında mümkün olur.” dedi.
HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR
Bağımsızlık mücadelesi sadece cephede verilmediğini okullarda, laboratuvarlarda, üniversitelerde de verildiğini söyleyen Rektör Özkan “Tarih bize gösterdi ki: Osmanlı, sanayi devrimini ‘Batı’nın işi’ diye küçümseyip bilimde geri kalınca, hasta adam oldu. Oysa Cumhuriyet, Peygamber efendimizin ‘İlim Çin’de bile olsa gidip alınız’ hadisi şerifini rehber edinerek küllerinden doğdu. Bugün TÜBİTAK’ta, ASELSAN’da, TUSAŞ’ta parlayan genç beyinler, işte o iradenin zaferidir! Bu nedenle bugün burada 15 Temmuz’u anarken, sadece duygusal bir bağlılık değil, aynı zamanda bir bilinç inşa etmek zorundayız. O bilinç bize şunu söylüyor: "Eğer siz bilimi ve liyakati egemen kılmazsanız, ülkenin kaderini başka eller tayin eder. Bilimin, liyakatin ve bağımsızlığın kalbi üniversitelerdir. Atatürk’ün dediği gibi, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” Bilim, sadece akademik bir üretim değil, aynı zamanda bir medeniyetin pusulasıdır. Akdeniz Üniversitesi olarak bizler de bu pusulayı takip ediyoruz. Eğitimle, bilimle, AR-GE’yle, proje üretimiyle sadece öğrenciler değil; bir toplum inşa ediyoruz. Gençlerimizi, analitik düşünen, sorgulayan, millî değerlerine bağlı bireyler olarak yetiştiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki 15 Temmuz ruhu ancak böyle yaşatılır. Eğer biz bu liyakat sistemini kuramazsak, nitelikli insanlarımızı elimizde tutamayız. Beyin göçü dediğimiz şey, sadece bireysel bir kayıp değil; ülkenin geleceğini yurt dışına ihraç etmektir.” ifadelerini kullandı.
VATANINI EN ÇOK SEVEN, GÖREVİNİ EN İYİ YAPANDIR
Doktorun mühendisin, akademisyenin başka bir ülkeye göç ediyorsa, bunun herkesin kaybı olduğunu ifade eden Rektör Özkan, “Onlara burada hak ettikleri imkânları sunmazsak, onlar başka ülkelerin gücüne güç katarlar. Bu yüzden yeteneğe alan açmak, marifete iltifat etmek, vatanseverliğin ta kendisidir. Vatanseverlik sadece hamaset dolu sözlerle değil; işini en iyi şekilde yaparak, milletinin hayrına alın teri dökerek olur. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e atfedilen o meşhur sözde olduğu gibi: “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır. Bir öğretmen bir köy çocuğuna umut veriyorsa, bir doktor bir can kurtarıyorsa, bir mühendis bir yazılımla ülkesini dışa bağımlılıktan kurtarıyorsa… İşte gerçek vatanseverlik budur. Ne mutlu ki bu ülke, böyle milyonlarca vatanseverin omzunda yükseliyor. O gece, sadece bir milletin değil, aynı zamanda bir liderin de imtihanıydı. Cumhurbaşkanımızın o gece gösterdiği irade ve kararlılık, sadece bir darbe girişimini değil, Türkiye’nin kaderini değiştirmiştir. Milletin önünde yürüyen bir lider olarak, cesaretiyle tarih yazmıştır. İşte bu eşsiz direnişi anlamlı kılan, milletimizin vatan sevgisiyle yoğrulmuş o sarsılmaz kararlılığıydı.” dedi.
ŞEHİTLERİMİZE RAHMET DİLİYORUM
Rektör Özkan “O karanlık gecede, 250’den fazla kahraman evladımız, bu toprakların bağımsızlığı, bayrağı ve istiklali uğruna gözünü kırpmadan canını feda etti. Antalyamız da bu destanda iki yiğidini, Muhammet Oğuz Kılınç ve Yasin Naci Ağıroğlu’nu şehit verdi. Biz, bu iki kahramanımızın adını kampüsümüzdeki ana caddelere vererek yaşatıyor; aziz hatıralarını her adımda saygıyla selamlıyoruz. Bu akşam aramızda bulunan kıymetli ailelerine bir kez daha sabır, metanet ve şükran dileklerimizi iletiyor; onların bize emaneti olan bu vatanı, aynı inanç ve kararlılıkla koruyacağımıza söz veriyoruz. Bu vesileyle 15 Temmuz şehitlerimizi tekrar rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Bu aziz vatanı daha güçlü, daha müreffeh yarınlara hep birlikte taşıyacağız. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Demokrasi! Yaşasın Millî İrade!” şeklinde konuştu.
KAHRAMANLIK TÜRKÜLERİ SÖYLENDİ
Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvar Öğretim Üyeleri, “Kahramanlık Türküleri” isimli Halk Müziği dinletisi sundu. Program Sakarya Türküsü Şiirinin Okunması, Kaside Dinletisi, Salâ Okunması, Yivli Minare Caminde Teheccüd Namazı Kılınması ile sona erdi.
Son güncelleme : 16.07.2025 01:33:04