Akdeniz Üniversitesi ile Akdeniz Film Yapım ve Tanıtım Derneği iş birliğiyle bu yıl ilk kez düzenlenen Film Yapım Festivali kapsamında usta yönetmen Ömer Faruk Sorak, öğrencilerle bir araya geldi. İletişim Fakültesi’nde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Film Yapım Festivali Direktörü Doğacan Aktaş’ın yaptığı Masterclass etkinliğinde Ömer Faruk Sorak, sinema yolculuğunu ve sektöre dair tecrübelerini İletişim Fakültesi öğrencileriyle paylaştı.
SET ANILARINI VE YÖNETMENLİK DENEYİMLERİNİ ÖĞRENCİLERLE PAYLAŞTI
2001 yılında vizyona giren ve Türk komedi sinemasının kült yapımları arasında yer alan Vizontele ile büyük bir çıkış yakalayan, ardından G.O.R.A (2004), A.R.O.G (2008), Yahşi Batı (2010) ve Aşk Tesadüfleri Sever (2011) gibi hem gişede hem de izleyicilerin kalbinde yer eden filmlerle adından sıkça söz ettiren Sorak samimi bir atmosferde geçen söyleşide, yönetmenlik sürecinden set deneyimlerine, film yapım aşamalarından sektörde karşılaşılan zorluklara kadar birçok konuya değindi. Ömer Faruk Sorak, öğrencilerin yönelttiği soruları içtenlikle yanıtlayarak, genç sinemacılara ilham verecek tavsiyelerde bulundu.
ANTALYA’YI DOĞAL FİLM PLATOSU OLARAK TANIMLADI
Söyleşide, çekimlerinin bir bölümü Antalya’da gerçekleştirilen G.O.R.A filminden de bahseden Ömer Faruk Sorak, Antalya’nın sinema sektörü için sunduğu doğal olanaklara dikkat çekti. Antalya’nın sadece doğasıyla değil, iklimi ve mimari çeşitliliğiyle de doğal bir film platosu olduğunu ifade eden Sorak, “GORA’da burada çalışmak bizim için çok büyük bir avantajdı. Antalya, görsel zenginliği ve lojistik imkânlarıyla çok yönlü çekimlere son derece uygun bir şehir. Burası sadece bir turizm şehri değil, aynı zamanda bir sinema şehri de olabilir.” dedi. Sorak, Antalya’yı sinema kenti haline getirme yönünde yürütülen çalışmaların bu açıdan çok kıymetli olduğunu vurguladı.
ÖNEMLİ OLAN BU TRENE BİNMEKTİR
Kariyeri boyunca birçok gişe rekortmeni filme imza atan hem sinema hem de televizyon dünyasında önemli bir iz bırakan Sorak, öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, teorik bilgilerin ötesinde pratik deneyimlerin ve kişisel gelişimin sinema alanındaki önemine dikkat çekti. Sinema sektörünü hareket eden bir trene benzeten Sorak, “Önemli olan bu trene binmektir. İlk başta hangi vagonda olduğunuzun çok bir önemi yok. Çünkü vagonlar zaten birbirlerine bağlı ve ileriki zamanlarda bir vagondan diğerine geçişler mümkün. Ama siz en doğru vagona binmek için çok beklerseniz treni kaçırabilirsiniz.” diye konuştu.
4 gün süren Film Yapım Festivali kapsamında düzenlenen Masterclass, öğrencilerin sektöre dair farkındalıklarını artırmayı ve deneyimli isimlerle doğrudan temas kurmalarını sağlamayı hedefliyor.
Son güncelleme : 16.05.2025 16:51:35